Şair Nabi İlkokulu
İlkokul
Ortaokul
2000 yılında İstanbul’da doğdum. 2007 yılında başladığım eğitim hayatımı 2014 yılında Mehmet Rıfat Evyap Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ile yarıladım, ön lisans eğitimimi ise Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi, Bilgisayar Destekli Tasarım ve Animasyon bölümünde tamamladım.
Şu anda ise İstanbul Bilgi Üniversitesi, Görsel İletişim Tasarımı öğrencisiyim.
Grafik tasarım, fotoğrafçılık, filateli gibi bir çok alan ile gerek eğitim gerekse hobi olarak uğraşmaktayım.
Sürekli kendimi geliştirmekteyim.
Ödül
Proje
Eğitim hayatının henüz en başında küçük bir çocuk olan Ishaan Awaska, okula başladıktan kısa süre sonra başarısızlığı ile dikkat çekiyor. Öyle ki sınıf arkadaşlarının çok yüksek notlar aldığı derslerde bile iki basamaklılara dahi çıkamayan düşük notlar alıyor.
Bunun yanında oldukça yaramaz bir çocuk olduğu için eve gelen onlarca şikayet, ailesinin sabrının taşmasına neden oluyor. Babasının yatılı okul tehditleri, annesinin oğluna şefkatinden üstün geldiği zaman ise onun için daha zorlu bir hayat başlıyor.
Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel, uzun zamandır hasretini çektiği yerli üretim bir otomobil yapılmasını emreder ve görevin TCDD işletmesine verildiğini açıklar. Hemen işe koyulan 23 mühendisin önünde bu otomobili yapmak için Cumhuriyet Bayramı’na kadar yalnızca 130 gün vardır. Devrim adı verilecek olan bu arabayı üretmek için 23 mühendis el ele verecek, kariyerlerini ve aile hayatlarını riske atarak zamanla, yoklukla, politikayla, karşılarına çıkan sayısız engelle baş etmek zorunda kalacaktır.
Benzini bitti diye yolda kalan araba etiketiyle unutulan Devrim’in hazin hikayesinin bilinen ve bilinmeyenlerinin anlatıldığı Devrim Arabaları filminin senaryosunu, Murat Dişli ve Tolga Örnek 2 yıllık bir araştırma sonucunda oluşturmuşlar.
1950 yılında savaşta yer alan Süleyman Astsubay savaş meydanında küçük bir kız bulur. 5 yaşındaki bu Koreli kız yetimdir ve nereye gideceğini bilmemektedir. Astsubay kızı yanına alır ve Ayla ismini verir. Birliğin neşesi haline gelen Ayla ile astsubay kısa sürede baba-kız gibi olurlar. Ancak 15 ay sonunda birliğin Türkiye’ye geri dönme kararı çıkar. Ayla’yı bırakıp dönmek istemeyen Süleyman Astsubay her yolu denese de Kore kanunlarını aşamaz.
Küçük kızı geride bırakmak zorunda kalan Süleyman ve yetimlere uygulanan sisteme dahil olarak yetimhaneye verilecek olan Ayla son vedalarında tekrar bir araya gelmeye söz verirler.